11 Ekim 2025

İlginç kitap, yanıltıcı kapak

Geçtiğimiz ay, Yapı Kredi Yayınları (YKY) tarafından Nisan 2025’te yayımlanan ve Fransız yazar Alain Frerejean’ın imzasını taşıyan Stalin Troçki’ye Karşı başlıklı kitabı okudum. [*] Frerejean, diplomasi ve savaş tarihi üzerine kaleme aldığı biyografik eserlerle tanınan bir yazar. YKY’nin yayımladığı bu kitap, 2022 tarihli aynı adlı Fransız belgesel dizisine dayanıyor; dolayısıyla kitapta da görsel anlatım ve dramatik yapı ön planda.

Ancak bu yazının konusu, kitabın içeriği ya da Türkçe çevirisindeki kimi sorunlar değil. Burada yalnızca yayınevinin kitabın kapağında kullandığı afişin sunumuyla ilgili tarihsel ve editöryal sorunlara odaklanacağım.

Yanlış tarih, yanlış kaynak

Kitabın arka kapağında, ön kapakta yer alan görselle ilgili şu açıklama yer alıyor:

Kapak görseli: Stalin’in Troçki’yi ‘şeytanlaştırma’ siyasetine yönelik propaganda afişi. SOVYETLER’DE BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK, 1920’ler.

Bu kısa açıklama, afişin kökeni ve bağlamı hakkında iki temel ve ciddi hata içeriyor. Görselin Stalinist propagandanın bir ürünü olduğu iddiası hem tarihsel gerçeklerle hem de -bu gerçekler yeterince bilinmiyor olsa bile- afişin ikonografisiyle çelişiyor. Ayrıca afiş, 1920’li yıllarda değil, 1919 yılında, Rusya’daki İç Savaş’ın en hararetli döneminde üretilmiş bir propaganda malzemesidir. YKY, görece kısa bu iki cümleye, iki büyük hatayı sığdırmayı başarmış.

Üstelik kitabın kapağında kullanılan görsel, orijinal afişin önemli ölçüde müdahaleye uğramış, yani tahrif edilmiş bir versiyonudur.

Tahrifatın izleri

Özgün afişle karşılaştırıldığında, Kremlin duvarında yer alan infaz emrinin ve Trotskiy’in boynundaki kolyenin silinmiş olduğu kolayca fark ediliyor. Bunlar, görselin ideolojik yükünü hafifleten nitelikte müdahalelerdir. 

Herhangi bir yanlış anlamaya yol açmamak adına açıkça belirtmek gerekir: bu tahrifattan YKY’yi doğrudan sorumlu tutmuyorum. İnternette kısa bir araştırmayla afişin bu değiştirilmiş versiyonunun uzun süredir dolaşımda olduğu görülebilir. Ancak bu kadar ikonik, politik olarak yüklü ve tarihsel olarak belgelenmiş bir görselin kaynağının doğrulanmamış olması, yayınevinin editöryal kalite kontrol mekanizmalarında ciddi bir boşluk olduğunu gösteriyor.

Beyaz Ordu’nun karşı-devrimci “estetiği”

Görselin kaynağı Stalinist rejim değil, Ekim Devrimi’ni izleyen İç Savaş yıllarında Bolşeviklere karşı savaşan karşı-devrimci Beyaz Ordu’dur. Afiş, çiçeği burnundaki işçi iktidarını boğmak için mücadele eden bu güçlerin kullandığı gerici propaganda taktiklerini çarpıcı bir biçimde yansıtmaktadır.

Afişte kullanılan Rusça metinler, görselin Stalinist rejimle ilgisi olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Üst kısımdaki “Миръ и свобода въ Совдепiи” (“Sovdepiya’da Barış ve Özgürlük”) sloganında, Bolşeviklerin 1918’de yürürlüğe koyduğu imla reformu öncesine ait harfler kullanılıyor. Özellikle “i” (izhetsa) ve “ъ” (sert işaret) gibi harfler, afişin bu reformu reddeden çevrelerce üretildiğini gösteriyor.

“Sovdepiya” (Sovyet Vekilleri Diyarı) ifadesi ise Beyaz Ordu ve karşı-devrimci çevreler tarafından Sovyet Rusya’ya yönelik olarak kullanılan aşağılayıcı bir takma addır. Bolşeviklerin yol açtığı iddia edilen karmaşayı ve diktatörlüğü ima eder.

Görsel kompozisyon, Beyaz Ordu’nun halkın en gerici duyarlılıklarını kaşımaya dayalı korku propagandasının tipik bir örneğidir. Trotskiy, kırmızı tenli bir iblis olarak Kremlin duvarının ve Kutafya Kulesi’nin üzerinde bir tür King Kong gibi tasvir ediliyor. Böylece Bolşevikler, kutsal Rus başkentini ele geçiren şeytani bir güç olarak sunuluyor.

Alt kısımdaki zenofobik tasvirler de dikkat çekicidir: Çinli askerler, esirleri infaz eden ve kafataslarından tepeler inşa eden figürler olarak gösteriliyor. Tarihsel olarak, İç Savaş yıllarında Kızıl Ordu saflarında Çinli gönüllüler görev yapmıştır; ancak Beyaz Ordu propagandası bu olguyu çarpıtarak, Bolşeviklerin Rus halkına karşı gaddar “Asyalı” yabancı unsurları kullandığı yönünde yalanlar üretmiştir.

Trotskiy’in kırmızı, tüylü bir şeytan figürü olarak karikatürize edilmesi ise Bolşevikliğin Hristiyan ahlakına ve halkın geleneksel değerlerine düşman olduğu iddialarını temsil ediyor. Daha da önemlisi, Trotskiy’in Yahudi kökeni, Beyaz Ordu propagandasının merkezi temasıdır. Orijinal afişte Trotskiy’in boynunda yer alan kolye, anti-semitik anlatılarda Bolşevik devrimini bir “Yahudi komplosu” olarak gösteren geleneksel karşı-devrimci kodlara uygun biçimde, kızıl yıldızla iç içe geçmiş bir Süleyman Yıldızı (Davut Yıldızı) veya pentagram şeklinde tasvir ediliyor.

Orijinal afişin sağ alt kısmında Kremlin duvarına iliştirilmiş bir metin yer alır: Bu, Trotskiy’in imzasını taşıyan (uydurma) bir infaz emridir (ПРИКАЗ). Burada Trotskiy’den “Главковерх Лев Троцкий” (Başkomutan Lev Trotskiy) olarak bahsediliyor.

Oysa tarihsel olarak Trotskiy, 1918-1925 yılları arasında Savaş ve Deniz İşleri Halk Komiseri (sivil bir unvan) olarak görev yapmıştır. “Главковерх” unvanı, Çarlık dönemine ait bir askeri rütbedir ve Bolşevik yönetimce Trotskiy’e verilmemiş ve o da hiçbir zaman böyle bir talepte bulunmamıştır. Beyaz Ordu, bu uydurulmuş unvanı kullanarak Trotskiy’i acımasız bir askeri diktatör gibi göstermeyi ve Bolşeviklerin “barış ve özgürlük” iddialarını çürütmeyi amaçlıyordu.

Editöryal zafiyet

Özetle, YKY’nin hatası yalnızca afişin kaynağını (Stalinist rejim değil, Beyaz Ordu) ve kronolojisini (1920’li yıllar değil, 1919) yanlış belirlemekle sınırlı değildir. Bu yetmezmiş gibi yayınevi, afişin kritik metinsel ve ideolojik unsurlarının (infaz emri ve anti-semitik kolye) silindiği, görsel bütünlüğü bozulmuş bir versiyonunu kullanmıştır. Bu durum, kaynak görselin YKY tarafından gereken titizlikle incelenmediğini ve doğrulanmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

[*] Alain Frerejean, Stalin Troçki’ye Karşı, çev.: Şehsuvar Aktaş, YKY, İstanbul, Nisan 2025.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder