Çeviri:
Trotskiy’in restore edilmiş Stalin biyografisi üzerine Esteban Volkov’un yorumları
Ağustos 2016’da, Meksika’nın başkenti Meksiko’daki Coyoacan semtinde yer alan Trotskiy Evi Müzesi’nde, Trotskiy’nin tamamlanmamış son önemli eseri olan Stalin biyografisinin, son derece titiz bir çalışmayla hazırlanmış yeni baskısının tanıtımı yapıldı. Aşağıda, Trotskiy’nin torunu Esteban Volkov’un bu yeni baskı hakkındaki değerlendirmesinin yer aldığı kısa bir video ve Volkov'un sözlerinin bant çözümünün Türkçe çevirisi bulunuyor.
Burada, devrimci Lev Trotskiy'in, 20 Ağustos 1940'ta Stalin'in bir celladı tarafından öldürüldüğü çalışma odasındayız. Trotskiy, bu masada en önemli siyasi ve tarihi eserlerinden birini yazıyordu. Birçok kişinin düşündüğünün aksine, aslında bu kitabı yazmayı hiç istememişti. Onun asıl ilgilendiği konu, daha önce yalnızca gençlik yıllarını kapsayan bölümünü yazdığı Lenin'in biyografisini tamamlamaktı. Ancak, ekonomik sıkıntılar ve ailenin karşı karşıya olduğu dar boğaz nedeniyle, bu çalışma için iyi bir ödeme yapacağı söylenen Harper Brothers'ın teklifini kabul etti.
Hiç şüphe yok ki,
bu biyografinin yazılmaya başlanması, Lev Trotskiy’in öldürülmesini
hızlandırdı. Çünkü Stalin, bu eserden gerçekten korkuyor ve yayımlanmasını
istemiyordu. Trotskiy bu kitabı tamamlayamadı ve hepimiz, eserin yayımlanmasına
tanıklık edecek kadar yaşadık. Amerikalı çevirmen Malamud çeviriyi üstlenmişti,
ancak Trotskiy onun yaptığı işten pek memnun kalmamıştı. Trotskiy’in
öldürülmesinden sonra yayın kurulu, biyografinin düzenlenmesi işini bile
Malamud’a emanet etti. Ancak Malamud, mevcut malzemenin büyük bir kısmını dışarıda
bırakarak ve pek çok kişisel açıklama ekleyerek bu eseri neredeyse mahvetti.
Kitabın
yayımlanması, Amerikan hükümetinin eliyle birkaç yıl ertelendi. Çünkü o dönemde
Roosevelt ile Stalin arasında son derece dostane ilişkiler vardı; adeta ABD ile
Sovyetler Birliği arasında bir balayı yaşanıyordu. Sonunda, yaklaşık 500
sayfalık bir kitap olarak yayımlandı, ancak bu eser, Lev Trotskiy’in yazdıklarının
tamamı değildi; çarpıtılmış bir versiyonuydu.
Bu kitabın,
Trotskiy’in hayatının son evresinde, siyasi düşüncelerinin ve Marksist
çözümleme kapasitesinin en olgunlaşmış olduğu dönemde yazıldığını belirtmek
gerekir. Bu eser hak ettiği ilgiyi görmeliydi, ancak İngiltere'deki Marksist
Eğilim grubundan dostlarımız, kitabın eksiksiz versiyonunu yayımlama gibi zorlu
bir görevi üstlenene dek bu gerçekleşemedi. Bu görev, on yıldan uzun süren
yoğun bir çalışma gerektirdi. Öncelikle, Malamud tarafından Harvard
arşivlerinden çıkarılmış tüm materyalleri bir araya getirmek zorunda kaldılar.
Nihayetinde, Marksist metodolojinin ve dönemin Marksist atmosferinin
yardımıyla, tüm bu çalışma koordine edilerek kitap Trotskiy’in fikirlerine
uygun bir mantıksal ve siyasi düzene kavuşturuldu.
Doğal olarak,
artık binden fazla sayfadan oluşan bu kitabı yayımlamış durumdayız. Bu, büyük
bir başarıdır ve Hayatım ile Rus Devriminin Tarihi'nin yanında Trotskiy’in
başyapıtlarından biri olarak kabul edilebilir. Bu muhteşem ve önemli çalışmayı
gerçekleştiren yoldaşları yürekten kutluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder