Çeviri:
Trump'ın gümrük vergisi öfke nöbetleri
Michael Roberts
Geçen hafta sonu Başkan Donald Trump, ABD'nin en yakın ticaret ortakları olan Kanada ve Meksika'dan ithal edilen mallara yönelik bir dizi gümrük vergisi artışı açıkladı. Kanada'dan yapılan petrol ithalatı için daha düşük bir oran uygulanmak üzere, tarifelerde %25'lik bir artış getirdi. Ardından, Çin'den ithal edilen tüm ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin %10 oranında artırılacağını duyurdu. Böylece Trump, yeni bir ticaret savaşının fitilini ateşlemiş oldu.
Ne var ki, bunu yapar yapmaz geri adım attı. Trump, Kanada ve Meksika’ya yönelik gümrük vergisi artışlarını bir ay ertelediğini açıkladı. Gerekçe olarak, bu ülkelerin hükümetlerinin, her yıl 200 bin Amerikalının ölümüne yol açtığını öne sürdüğü fentanil kaçakçılığına karşı önlem almayı kabul etmesini gösterdi. Oysa bu rakamın gerçekle ilgisi yoktur; zira her yıl aşırı dozdan hayatını kaybeden Amerikalıların sayısı, tüm kimyasallar dahil olmak üzere, 100 bini bile bulmamaktadır. ABD-Kanada sınırından yapılan fentanil kaçakçılığı, özellikle Meksika sınırındaki uyuşturucu kartellerinin faaliyetleriyle kıyaslandığında, son derece sınırlıdır. Üstelik, Meksika Devlet Başkanı Sheinbaum’un Trump’a hatırlattığı gibi, kartellerin şiddet yöntemlerini kullanabilmelerinin nedeni, ABD’de Amerikalılar tarafından yürütülen silah kaçakçılığıdır.
Kanada ve Meksika hükümetleri, kaçakçılığı durdurmak için sınırlara asker sevkiyatı yapmayı ve ABD ile daha fazla ortak uyuşturucu karşıtı operasyon gerçekleştirmeyi vaat ederek Trump ile hızla bir anlaşmaya varmaya çalıştı. Bu da Trump’ın gümrük vergisi hamlesini ertelemesi için yeterli olmuş gibi görünüyor; ancak Çin’e yönelik gümrük vergileri yürürlükte kalacak (yoksa Çin’de uyuşturucu mu bulunmuyor?). Bunun yanı sıra, bugüne kadar ithalat vergisinden muaf tutulan düşük tutarlı ürünler de gümrük sistemine dahil edilecek. Bu da Amerikalıların internet üzerinden yurt dışından yaptıkları alışverişleri olumsuz yönde etkileyecek.
Peki, bu maskaralıklardan ne öğrenebiliriz? Gümrük vergisi artışı tehdidi, yalnızca diğer ülkeleri Trump’a taviz vermeye zorlamak için mi kullanılıyor? Yoksa tüm bunların arkasında tutarlı bir ekonomi politikası mı yatıyor?
Bu deliliğin altında yatan bir yöntem var. Trump, dış politikada Amerikan şirketleri ve hane halkları için yabancı malların ithalat maliyetini artırarak Amerika’yı "yeniden büyük" yapmayı ve böylece talebi azaltıp ABD’nin dünyanın geri kalanıyla olan büyük ticaret açığını küçültmeyi hedefliyor. Hedefi, bu açığı kapatmak ve yabancı şirketleri ABD’ye ihracat yapmak yerine ülkede yatırım yapmaya ve faaliyet göstermeye zorlamak.
![]() |
Grafik Başlığı: ABD Mal Ticareti Dengesi - Milyon ABD Doları |
Trump korumacı gümrük vergisi önlemlerini hayata geçirirse, bunun ticaret ve ABD ekonomisi üzerindeki etkisi ne olur? Mevcut planlanan gümrük vergileri, 1,3 trilyon dolarlık ABD ticaretini etkileyecek ve ülkenin toplam ithalatının %43’ü bu durumdan etkilenecek.
![]() |
Grafik Başlığı: Kanada, Meksika ve Çin ABD Ticaretinin Neredeyse Yarısını Oluşturuyor Alt Başlık: ABD'nin mal ticareti, 2023 |
Trump'ın 2016-20 döneminde ilk kez uygulamaya koymaya başlamasından itibaren gümrük vergilerindeki kümülatif artışlar, 1969’dan bu yana görülmemiş, yani 20’nci yüzyılın sonundaki küreselleşme yıllarında GATT ve DTÖ'nün uluslararası tarife indirimlerinden hemen önceki seviyelere ulaşacaktır.
![]() |
Grafik Başlığı: GM, Meksika'nın En Büyük Otomobil Üreticisi Olarak Öne Çıkıyor Alt Başlık: Üreticiler geçen yıl ABD'ye yaklaşık 2,77 milyon araç ihraç etti |
ABD'de gümrük vergileri artırılmaya devam ederse, yurtiçi fiyatlar yükselecek ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşacaktır. Buna karşı dengeleyici bir etken mevcut. ABD doları diğer ticaret para birimleri karşısında güçlenirse, ithalatın dolar cinsinden maliyeti düşecek ve bu da ithalat vergilerinin fiyatlara etkisini azaltacaktır. Ancak büyük olasılıkla ABD'de enflasyon yükselişe geçecektir. Zaten enflasyon yeniden yükselmeye başlamıştı. Gümrük vergilerindeki artışlar, 2025'te enflasyonu %3'ün üzerine çıkaracaktır.
![]() |
Grafik Başlığı: ABD Enflasyon Oranı - Yüzde |
Trump, gümrük vergilerinden elde edilecek ek gelirin vergi indirimleri için kullanılacağını ve bunun hane halkı gelirlerine katkı sağlayacağını öne sürüyor. Ancak gümrük vergilerinden elde edilecek bu ek gelirin yılda yalnızca 150 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Gelir vergisi indirimleri ise esas olarak yüksek gelir gruplarına yarar sağlarken, enflasyondaki artış düşük gelirli kesimleri olumsuz etkileyecektir.
Gümrük vergisi artışlarının ekonomik büyümeyi azaltması halinde, ABD ekonomisinin diğer büyük ekonomilere kıyasla sahip olduğu sözde görece başarı tehlikeye girecektir. ABD'nin reel GSYİH büyümesi, 2024 yılının sonunda yıllık %2,3 seviyesine geriledi. Gümrük vergisi önlemleri, bu yıl ve gelecek yıl büyüme oranını daha da aşağı çekecektir.
![]() |
Grafik Başlığı: ABD GSYİH Yıllık Büyüme Oranı - Yüzde |
Trump'ın gümrük vergisi artışlarından etkilenen ülkeler ağır bir darbe alacak. Peterson Enstitüsü'ne göre, “ikinci Trump yönetimi boyunca ABD'nin GSYİH'si, gümrük vergileri olmasaydı ulaşacağı seviyeden yaklaşık 200 milyar dolar daha düşük olacak. Daha küçük bir ekonomiye sahip olan Kanada, 100 milyar dolar kaybedecek. Gümrük vergileri en yüksek seviyeye ulaştığında ise Meksika ekonomisinin büyüklüğü, temel tahmine kıyasla yüzde 2 oranında küçülecek.” Nitekim JP Morgan ekonomistleri, bu önlemlerin (zaten zayıf durumda olan) Kanada’yı ve Meksika’yı doğrudan bir resesyona sürükleyebileceğini öngörüyor.
Sonuç olarak, tüm tarafların misilleme amacıyla gümrük vergilerini ve diğer korumacı önlemleri artırması, dünya ticaretini ve ekonomik büyümeyi zayıflatacaktır. Dünya ticaretindeki büyüme, 2023'teki daralmanın ardından 2024'te kısmi bir toparlanma gösterdi. Trump'ın gümrük vergileri, bu toparlanmanın önünü tamamen kesecektir.
![]() |
Grafik Başlığı: 2024'te Küresel Mal ve Hizmet Ticareti İstikrarlı Büyüme Gösterdi Alt Başlık: Mal ve Hizmet Ticaretinin Değerindeki Yıllık Büyüme, 2019 1. Çeyrek -2024 |
1930'ların Büyük Buhranı, ABD'nin 1930'da başlattığı korumacı ticaret savaşının sonucu değildi; ancak gümrük vergileri, ülkelerin “herkes kendi başının çaresine baksın” anlayışına yönelmesiyle küresel daralmayı daha da şiddetlendirdi. 1929 ile 1934 yılları arasında, ülkelerin misilleme amaçlı ticaret önlemleri almasıyla küresel ticaret yaklaşık %66 oranında daraldı.
Trump, Amerika'yı dünyanın geri kalanı pahasına “yeniden büyük yapmak adına” neo-liberal küreselleşme ve serbest ticaret politikalarından vazgeçmiş olsa da ülke içindeki neo-liberal politikaları terk etmedi. Büyük şirketler ve zenginler için vergiler düşürülecek; ancak federal hükümet borcunu azaltmak ve kamu harcamalarını kısmak da hedeflenecek (tabii ki savunma harcamaları hariç). Bu yıl ABD'nin bütçe açığı neredeyse 2 trilyon dolar olacak ve bunun yarısından fazlası net faiz ödemelerinden oluşacak –ki bu miktar, Amerika'nın savunma harcamalarına ayırdığı tutara yakın. ABD'nin toplam kamu borcu şu anda 30,2 trilyon dolar seviyesinde, yani GSYİH'nin yüzde 99'una karşılık geliyor. ABD'nin borcunun GSYİH'ye oranı, yakında İkinci Dünya Savaşı sırasında gördüğü zirveyi aşacak. Kongre Bütçe Dairesi, 2034 yılına kadar ABD kamu borcunun 50 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor –bu, GSYİH'nin yüzde 122,4'üne denk geliyor. ABD, yalnızca faiz ödemeleri için yılda 1,7 trilyon dolar harcayacak.
Trump, Elon Musk’a federal hükümet harcamalarında sert kesintiler yapması, bakanlıkları kapatması (muhtemelen Eğitim Bakanlığı’nı) ve “israfı azaltmak” adına binlerce kamu çalışanını işten çıkarması için tam yetki verdi. Musk’ın karşılaştığı sorun, “israfın” ve harcamaların büyük bölümünün aslında savunmaya ayrılmış olması; ancak yine de sivil hizmetleri ve hatta Medicare [**] gibi hak temelli programları tırpanlamaya devam edecek gibi görünüyor.
Trump, devletin olabildiğince büyük bir kısmını "özelleştirmeyi" hedefliyor. Trump yönetiminin Personel Yönetimi Dairesi’nden yapılan açıklamada, "Sizi, özel sektörde mümkün olduğunca erken zamanda bir iş bulmaya teşvik ediyoruz" denildi. Trump'a göre, kamu sektörü verimsizdir; ancak elbette finans sektörü öyle değildir. "Amerika'nın refahını artırmanın yolu, insanları kamu sektöründeki düşük üretkenliğe sahip işlerden özel sektördeki daha yüksek üretkenliğe sahip işlere geçmeye teşvik etmekten geçiyor." – ancak bu harika işlerin hangileri olduğu henüz tanımlanmış değil. Dahası, ticaret savaşı şiddetlendikçe özel sektör büyümeyi durdurursa, bu yüksek üretkenliğe sahip işler hiçbir zaman ortaya çıkmayabilir.
Kaynak: “Trump’s tariff tantrums”, Michael Roberts Blog – blogging from a Marxist economist
[*] 1930 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde kabul edilen bu tarifeler, ülkenin sanayisini korumak amacıyla ithalat vergilerini yükseltti. Ancak, bu önlemler uluslararası ticarette gerilim yarattı ve Büyük Buhran'ı daha da kötüleştirdi. (k.ü.)
[**] Medicare: Amerika Birleşik Devletleri'nde 65 yaş ve üstü kişiler ile belirli genç engelli bireylere sağlık sigortası sağlayan federal bir programdır. (k.ü.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder