Alfred Rosmer’in tanıklığı
Alfred Rosmer, 1920'de Komintern'in İkinci Kongresi'nde, Lev Trotskiy ile Paul Levi'nin arasında. |
Rosmer 1920–1921 ve 1922–1924 yıllarında Moskova’da yaşadı, Komintern’in Yürütme Komitesi (ECCI) üyesi olarak çalıştı. Bu dönemde Lenin, Trotskiy, Zinovyev ve Karl Radek gibi Bolşevik önderlerle yakın ilişkiler kurdu; özellikle Trotskiy’le derin bir fikir ve dostluk bağı geliştirdi.
Rosmer, Trotskiy’in önderlik ettiği Sol Muhalefet’ten yana bir siyasi tutum aldı ve hem Komintern’den hem de PCF’den tasfiye edildi.
Rosmer’in 1953’te yayımlanan anıları Moscow Under Lenin (Lenin Döneminde Moskova), Ekim Devrimi’nin ilk yıllarına dair en özgün tanıklıklardan biridir. Kitapta Ekim Devrimi sonrasında Moskova’da yaşanan toplumsal, ekonomik ve siyasi dönüşümler ayrıntılı bir şekilde ele alınırken, liderler arası tartışmalar ve günlük mücadeleler de samimi bir dille aktarılır. Kitap, o yıllarda işçi sınıfının ve diğer emekçi halk kesimlerinin yaşadığı zorlukları, yeni Sovyet hükümetinin reformlarını ve Moskova’daki günlük yaşamı belgeleyen önemli bir kaynak niteliğindedir. (Hiç kuşkusuz, Moscow Under Lenin’in bugüne kadar Türkçeye çevrilmemiş olması çok önemli bir eksikliktir.)Rosmer, Moscow Under Lenin’in son kısmında, kitabın yayımlandığı tarih itibarıyla otuz yıldır süregelen, tarihin ağır biçimde çarpıtılmasına dayanan Stalinist propaganda bombardımanına karşı okurlarını şu sözlerle uyarır:
Günümüzde o dönemin tarihi genellikle öyle yazılıyor ki; okur, eserimde bazı isimlerin yokluğunu ve diğerlerine fazlaca yer ayrıldığını görünce, benim de — argümanımı desteklemek amacıyla — bazı gerçekleri sakladığımı, tahrif ettiğimi ve çarpıttığımı düşünebilir. Bunun böyle olmadığını söyleyebilirim. Herhangi bir ‘argüman’ ileri sürmedim; yalnızca gerçekleri ve metinleri sunup onların taşıdığı önemi vurgulamak istedim. Anlatımımda Stalin’in adı yer almıyorsa, bunun nedeni o dört yıl boyunca süren tartışmalarda adının hiç anılmamış olmasıdır; oysa bu tartışmalar son derece çeşitliydi ve işçi hareketinin her yönüyle ilgiliydi. Aynı şekilde, Stalin’in adı John Reed’in Dünyayı Sarsan On Gün kitabında da geçmez; çünkü yazar, bir görgü tanığı olarak, o unutulmaz günlerin kahramanları arasında Stalin’i görmemiştir. 1920–1924 yılları arasında Stalin’i sadece iki kez gördüm: birincisi, daha önce anlattığım koşullarda Zinovyev ve Kamenev ile Trotskiy’e karşı gizlice komplo kurarken; ikincisi ise Komünist Enternasyonal’in Beşinci Kongresi sırasında Kremlin’in koridorlarında. Kendisi Komintern’de daha önce hiç görülmemişti. İç savaş dört yıl önce bitmiş olmasına rağmen askeri üniforma ve aylardan temmuz olmasına rağmen çizme giyiyor olması, dikkatleri daha da çok üzerine çekiyordu. Ayrıca tartışmalara hiç katılmadı. Sadece Enternasyonal’in seksiyonlarından gelen delegelerle ilk temaslarını yapmak istiyordu; hiç şüphesiz aralarında bir destekçi tabanı oluşturmayı umuyordu. [*]
[*] Alfred Rosmer, Moscow Under Lenin, çev. Ian H. Birchall, Monthly Review Press, New York, 1973, s. 219-220.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder