12 Ocak 2025

Çeviri:

Lev Trotskiy: Otoportre

Lev Trotskiy’in, Stalinist bürokrasinin yalanlarla dolu taarruzuna karşı gerçekleri ortaya koymak amacıyla Büyükada’da kaleme aldığı ve 1930 yılında yayımlanan Hayatım başlıklı otobiyografisi, bugüne kadar yazılmış en olağanüstü siyasi ve edebi metinlerden biridir. Aşağıda, Trotskiy’in bu kitabın önsözünde siyasal hayatının kilometre taşlarını özetlediği üç paragrafın Türkçe çevirisine yer verilmektedir. (Başlangıçta mevcut Türkçe çeviriyi hızlıca gözden geçirmenin yeterli olacağını düşünmüştüm; ancak üzerinde çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra bu pasajı İngilizcesinden yeniden çevirmenin daha doğru olacağına karar verdim.)

Lev Trotskiy (1930'lu yıllarda)
Bu kitap yayımlandığında elli yaşıma girmiş olacağım. Yaş günüm Ekim Devrimi ile aynı güne denk geliyor. Mistikler ve Pisagorcular bundan diledikleri sonucu çıkarabilirler. Ben ise bu garip tesadüfü Ekim ayaklanmasından ancak üç yıl sonra fark ettim. Dokuz yaşına kadar ücra, küçük bir köyde yaşadım. Sekiz yıl boyunca okula gittim. İlk kez, okuldan ayrıldıktan bir yıl sonra tutuklandım. Üniversite olarak kendi dönemimin birçok insanı gibi hapishane, Sibirya ve yurtdışı sürgünlerini bilirim. Çar'ın hapishanelerinde iki ayrı dönemde toplam dört yıl yattım. Çarlık sürgününde, ilk seferinde yaklaşık iki yıl, ikincisinde birkaç hafta geçirdim. Sibirya'dan iki kez kaçtım. Yabancı bir göçmen olarak, çeşitli Avrupa ülkelerinde ve Amerika'da toplam on iki yıl -iki yıl 1905 Devrimi'nden önce ve on yıla yakın bir süre de bu devrimin yenilgisinden sonra- yaşadım. 1915 yılında, savaş sırasında, Hohenzollern Almanyası’nda [*] gıyaben hapis cezasına çarptırıldım; ertesi yıl Fransa ve İspanya'dan sınır dışı edildim. Madrid hapishanesinde kısa bir süre kaldıktan ve Cadiz'de [**] bir ay polis gözetiminde tutulduktan sonra Amerika'ya sınır dışı edildim. Şubat Devrimi patlak verdiğinde oradaydım. New York'tan yola çıktıktan sonra, Mart 1917'de İngilizler tarafından tutuklandım ve Kanada'daki bir toplama kampında bir ay boyunca gözaltında tutuldum. 1905 ve 1917 devrimlerine katıldım. 1905'te ve 1917'de Sankt Petersburg Temsilciler Sovyeti'nin başkanlığını yaptım. Ekim Devrimi'ne etkin bir biçimde katıldım ve Sovyet hükümetinin bir üyesi oldum. Dışişleri Halk Komiseri sıfatıyla Brest-Litovsk'ta Almanya, Avusturya-Macaristan, Türkiye ve Bulgaristan delegeleriyle barış müzakerelerini yürüttüm. Ordu ve Donanma İşlerinden Sorumlu Halk Komiseri olarak, yaklaşık beş yılımı Kızıl Ordu'nun örgütlenmesine ve Kızıl Donanma'nın yeniden yapılandırılmasına adadım. 1920 yılında buna ek olarak, ülkenin karmaşa içindeki demiryolu sisteminin yönetimini de üstlendim.

Ne var ki, iç savaş yılları dışında, hayatımın ana uğraşı parti çalışmaları ve yazınsal faaliyetler oldu. 1923 yılında Devlet Yayınevi toplu eserlerimi yayımlamaya başladı. Daha önce yayımlanmış olan askeri konulardaki beş cildi saymazsak, yayınevi toplam on üç cilt yayımlamayı başardı. 1927'de, “Trotskizme” yönelik baskıların özellikle yoğunlaştığı bir dönemde, eserlerimin basımı durduruldu.

Ocak 1928'de, şimdiki Sovyet hükümeti tarafından sürgüne gönderildim; Çin sınırında bir yıl kaldım; Şubat 1929'da Türkiye'ye sürgüne gönderildim ve şu an bu satırları Kostantiniye'den (İstanbul'dan) yazıyorum.

[*] Hohenzollern Hanedanı, 1871'de Alman İmparatorluğu'nun kurulmasıyla birlikte Almanya'nın yönetimini üstlenmiştir. Bu hanedan, Prusya Krallığı'nın da hükümdar ailesiydi ve Almanya'nın birleşmesinde kilit bir rol oynamıştır. Hohenzollern Hanedanı'nın egemenliği, I. Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1918 yılında, monarşinin kaldırılması ve Almanya'nın Weimar Cumhuriyeti'ne dönüşmesiyle sona ermiştir. (k.ü.)

[**] Cadiz, İspanya'nın güneybatısında, Endülüs bölgesinde yer alan ve kökleri antik döneme uzanan tarihi bir şehirdir. (k.ü.)

Kaynak: https://www.marxists.org/arch        ive/trotsky/1930/mylife/index.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder