Japon komünistlerin Sovyetler Birliği’ndeki kayıp hikâyesi
26 Şubat 2025
tarihinde blogumda yayımladığım “Stalin'in yabancı komünistlere yönelik katliamı” başlıklı yazıda, Stalin döneminde Sovyetler Birliği’nde yaşayan yabancı
komünistlerin maruz kaldığı ağır baskılara, tasfiyelere ve katliamlara
değinmiştim. Bu yazının İngilizce çevirisini de 28 Şubat 2025’te “Stalin's massacre of foreign communists”
başlığıyla yayımladım. Yazıyı okuyan ve Japonya’da yaşayan arkadaşım Mac Urata,
1 Mart 2025’te bana bir WhatsApp mesajı göndererek, Stalin’in tasfiyelerinden
etkilenen çok sayıda Japon komünistinin de olduğunu belirtti ve bu konuda bir
Japon internet sitesine (http://netizen.html.xdomain.jp/Moscow.html) dikkatimi çekti.
Mac’in gönderdiği siteyi, Google Çeviri aracılığıyla yapılmış İngilizce çevirisi üzerinden okumaya başlayınca, 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nde yaşayan Japon komünistlerin maruz kaldığı baskılar hakkında geniş bilgi içerdiğini fark ettim. Biraz araştırma yapınca, söz konusu siteyi hazırlayan tarihçi Tetsuro Kato’nun 2000 yılında Hitotsubashi Journal of Social Studies adlı dergide “The Japanese Victims of Stalinist Terror in the USSR” [*] başlığını taşıyan bir makale yayımladığını öğrendim.
Japonya Komünist Partisi'nin Fukuoka Bölge Komitesi tarafından hazırlanmış Stalin pankartı (1950) |
Kato, makalesinde
Stalinist teröre kurban giden Japonlarla ilgili bilgilerin ancak 1991 yılından,
yani Sovyetler Birliği’nin dağılıp çökmesinin ardından gün ışığına çıktığını
belirtiyor. Bu insanlara yöneltilen başlıca suçlama, “Japon Emperyalizminin ajanı”
oldukları iddiasıydı. Elbette, “sabotaj” ve “Trotskist faaliyetlerde bulunmak”
da yöneltilen sahte suçlamalar arasında yer alıyordu.
En azından bugün
için kesin bir sayıya ulaşmak mümkün olmasa da ortaya çıkan bilgiler bir araya
getirildiğinde 1920’li ve 30’lu yıllarda Sovyetler Birliği’nde yaklaşık 100
Japon’un yaşadığı anlaşılıyor. Bu insanların büyük çoğunluğu, Japonya’da
imparatorluk polisinin ağır baskılarına maruz kalan komünistlerdi. Aralarında
az sayıda olmakla birlikte komünist olmayan sıradan işçiler, aydınlar ve
sanatçılar da bulunuyordu.
Kato’yla birlikte
diğer gazeteci ve akademisyenlerin çalışmaları, yıllar içinde duruma epey ışık
tutmuş olsa da kurbanların tam sayısı henüz bilinmiyor. Ancak yaklaşık 80
Japon’un kanlı Stalinist tasfiyeler sırasında hayatını kaybettiği anlaşılıyor.
Yüzde 80’lik bu oran, Nathan Steinberger’in Stalinist tasfiyeler sonucu
öldürülen Alman ve Avusturyalılar için verdiği oranla tutarlılık gösteriyor:
1933 ile 1936 arasında, Almanya ve Avusturya’dan Sovyetler Birliği’ne,
aileleriyle birlikte yaklaşık 6.000 kişi geldi. Bunların yüzde 80’inin öldüğü
kesinlikle söylenebilir. [**]
Mac’in uyarısıyla
Kato’nun sitesini ve makalesini okuduktan sonra, Stalin döneminde Sovyetler
Birliği’nde yabancı komünistlere yönelik baskı ve tasfiyeleri yalnızca Batılı
kaynaklar üzerinden okumanın yeterli olmadığını (bir kez daha) fark ettim.
Bugüne kadar okuduklarıma dayanarak, Japon komünistlerin Stalinist tasfiyeler
sırasında yaşadıkları trajedinin, Batı merkezli tarih yazımında kendisine pek
fazla yer bulamadığını söyleyebilirim. Ayrıca bu durum, sadece Japon
komünistlerin değil, diğer Asyalı ve Afrikalı komünistlerin Sovyetler
Birliği’nde maruz kaldıkları baskıların da benzer bir biçimde göz ardı
edildiğini düşündürdü bana.
[*] Tetsuro Kato,
"The Japanese Victims of Stalinist Terror in the USSR", Hitotsubashi
Journal of Social Studies #32, Temmuz 2000.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder