Belge
Trotskiy’e ilişkin Türk istihbaratının kısa bir süre önce yayımlanan bir raporu
Bölüm 1 | Bölüm 2 | Bölüm 3 | Bölüm 4 | Bölüm 5
Kısa bir sunum eşliğinde tam metnini yayımladıktan sonra, şimdi gelin MAH’ın Trotskiy’le ilgili 1932 tarihli istihbarat raporunu daha yakından inceleyelim.
Belgenin ilk paragrafında yer alan bilgiye göre, Sovyet istihbarat örgütü GPU’nun ajanı olduğu MAH tarafından bilinen, "Davranof" adlı bir kişi, MAH için çalışan Ermeni asıllı ve raporda adı silinmiş bir tercüman ile temas kuruyor.
Raporun ilk cümlesi dikkat çekici bir hata içeriyor: Davranof’tan “GPU ajanı” olarak bahsediliyor. Ancak, 1932 itibarıyla Sovyet istihbarat örgütünün resmi adı GPU (Gosudarstvennoye Politicheskoye Upravlenie) değil; OGPU (Ob"edinonnoye Gosudarstvennoye Politicheskoye Upravlenie) idi. Bana göre bu, bir ulusal istihbarat örgütünün üst düzey yöneticisinin – İstanbul Bölge Âmirinin – imzasını taşıyan resmi bir raporda asla yapılmaması gereken türden bir hata.
OGPU'nun logosu (1932) |
GPU, 1922’de Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nin (RSFSC) iç güvenlik, istihbarat ve karşı casusluk faaliyetlerini yürütmek üzere kurulmuştu. Çeka’nın yerini almak üzere kurulmuş olan GPU, İçişleri Halk Komiserliği’ne (NKVD) bağlıydı.
30 Aralık 1922’de SSCB’nin kurulmasıyla birlikte, [*] GPU’nun yetki alanı tüm Sovyetler Birliği’ni kapsayacak şekilde genişletildi ve 1923’te OGPU adını aldı. Bu örgüt, doğrudan Sovnarkom’a (SSCB Halk Komiserleri Konseyi) bağlı olarak faaliyet göstermeye başladı.
Öte yandan, OGPU yalnızca GPU’nun yetki alanının genişletilmiş hali olarak görülmemelidir; bu iki örgütün görev ve yetkileri arasında da önemli farklar bulunmaktaydı. OGPU, GPU’nun yetkilerini genişleterek sınır güvenliği, ekonomik sabotajla mücadele gibi ek görevler üstlenmişti. GPU’nun faaliyet alanı iç güvenlik, istihbarat ve karşı casuslukla sınırlıyken, OGPU 1924 yılından itibaren hızla yozlaşarak Stalinist bürokrasinin baskıcı politikalarının başlıca aracı haline geldi.
Bu bağlamda, 1932’de – yani GPU’nun yerini OGPU’nun almasının üzerinden 9 yıl geçmişken – İstanbul’da faaliyet gösteren bir Sovyet ajanından "GPU ajanı" olarak bahsetmek tarihsel bir anakronizmdir. Hiç kuşkusuz, Davranof bir “OGPU ajanıydı”.
İncelediğimiz istihbarat raporunun yazılmasından iki yıl sonra, 1934’te OGPU, NKVD ile birleştirilecek ve faaliyetlerini bağlı olduğu komiserliğin (bakanlığın) adı altında yürütmeye devam edecekti.
Bu terminolojik hata, dönemin Türk istihbaratının Sovyet kurumları konusundaki bilgi eksikliğinden mi yoksa raporu hazırlayan görevlinin dikkatsizliğinden mi kaynaklanıyordu? Bu soruya kesin bir cevap veremiyoruz. Elbette, GPU teriminin gayriresmî olarak, adeta “ağız alışkanlığı” şeklinde kullanılmış olabileceğini de göz önünde bulundurmak mümkün. Yine de sezgilerime dayanarak ilk ihtimalin daha olası olduğunu düşünüyorum.
[*] 30 Aralık 1922’de, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti, bir araya gelerek Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni (SSCB) oluşturdu.
Okuma önerisi: OGPU’nun yetkilerinin genişletilmesiyle ilgili olarak bkz. J. Arch Getty, Origins of the Great Purges: The Soviet Communist Party Reconsidered – 1933-1938, Cambridge University Press, New York, 1985, s. 32-35.
Devam edecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder