12 Temmuz 2025

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (2)

Sibirya’yı emperyalist güçlere satmak[*] 

Nixon ve Brejnev - Moskova (1972)
Anatoliy Çernyayev, 1972 yılına ait günlüğüne 8 Nisan'da Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Politbürosu'nda yaşanan çarpıcı bir tartışmayı kaydetmiş. Tartışma, Nixon'ın ünlü Moskova ziyaretinin hemen öncesinde yaşanmış. ABD ile imzalanması gündemde olan bir ticaret ve ekonomik iş birliği anlaşması taslağının görüşüldüğü toplantıda, Sibirya’nın devasa enerji kaynaklarının ABD ve Japonya gibi büyük emperyalist güçlerin sermaye-teknolojisiyle işletilmesini öngören maddeler, tartışmanın odağında yer almış. Tartışma, Stalinist rejimin adım adım derin bir krize dönüşmekte olan kronik ekonomik zaaflarına ve bu zaafların Politbüro'da yol açtığı ideolojik-ekonomik gerilimlere örnek oluşturması bakımından önemli ve ilginç.

Stalinist bürokrasinin kumanda merkezinde yaşanmış olan bu iç tartışma, SSCB’deki Stalinist rejimin "süper güç olma" iddiasıyla "teknoloji/döviz" ihtiyacı -hatta açlığı- arasındaki çelişkiye ve dolayısıyla, rejimin nihai çöküşünün kimi dinamiklerine ışık tutuyor.

Nikolay Podgorniy
Podgorniy [**] ilk sözü aldı: “Gaz ve petrol boru hatlarıyla ilgili bu tür anlaşmalara dahil olmamız doğru değil. Sanki bütün Sibirya’yı satmayı planlıyormuşuz gibi bir izlenim doğuyor; üstelik bu bizi teknolojik açıdan aciz gösterir. Yabancı sermaye olmadan biz de aynı işleri yapamaz mıyız?!”

Brejnev, açıklama yapması için Baybakov’u [***] davet etti. Baybakov, yüzünde beliren ironik gülümsemeyi güçlükle bastırarak, sakin adımlarla mikrofona yaklaştı. Ardından hafızasından düzinelerce rakam, hesaplama ve karşılaştırma sıralayarak konuşmaya başladı — son derece açık ve profesyonel bir üslupla.

1. Döviz karşılığında satabileceğimiz neredeyse hiçbir şey yok; sadece kereste ve kâğıt hamuru. Bu yetmez, üstelik bunları da kendi açımızdan büyük zararla satıyoruz. Sadece altın satışına dayanarak yol alamayız. Üstelik mevcut dünya para sistemi düşünüldüğünde, bu yol hem riskli hem de başarı şansı son derece düşük.

2. Amerikalılar, Japonlar ve diğer ülkeler bizim petrolümüze, hatta daha da önemlisi doğal gazımıza ilgi duyuyor. ABD’deki yakıt dengesi giderek daha da bozulacak. İthalatları artacak ve sıvılaştırılmış doğal gaz almayı tercih ediyorlar. Şu teklifleri sunuyorlar:

a. Tyumen’den Murmansk’a bir doğal gaz boru hattı inşa etmek, Murmansk’ta bir sıvılaştırma tesisi kurmak ve buradan gazı gemilerle taşımak;

b. Vilyuyisk’ten, Yakutsk üzerinden Magadan’a uzanan bir boru hattı inşa etmek.

İkinci seçenek bizim açımızdan daha avantajlı. Yedi yıl içinde kendini amorti edecek. İnşaat ve işletme için gerekli tüm ekipmanı onlar temin edecek.

Nikolay Baybakov
Eğer teklifi reddedersek, Vilyuyisk rezervlerinin yanına en az 30 yıl boyunca yaklaşmamız bile mümkün olmayacak. Teknolojik açıdan boru hattını kendimiz döşeyebiliriz. Ancak ne boru ne makine ne de diğer ekipmanlar için yeterli metalimiz mevcut.

3. Sahalin. Japonlar, okyanus tabanından petrol çıkarmaya yönelik bir sistem kurmayı teklif ediyor. Ancak elimizde bunun için gerekli ekipman yok. Hazar Denizi’nde çalışan, Hollanda yapımı tek bir makine var.

Podgorniy: “Sahalin’de rüzgarlar çok serttir, bütün yapıları devirir.”

Baybakov, gülümsemesini güçlükle bastırdı: “Nikolay Viktoroviç, Sahalin büyük bir yer; kuzeyde rüzgârlar serttir ama güneyde esinti bile olmaz. Kaldı ki, bu rüzgârları düşünmesi gereken taraf Japonlar. Ama nedense, pek dert ediyorlarmış gibi de görünmüyorlar.”

Baybakov’un soğukkanlı bir yaklaşımla sıraladığı bu veriler, 1970'lerin başında Sovyetler Birliği'nin ekonomik gerçekliğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu. Ülkenin petrol, doğalgaz, altın ve çoğu durumda zararına satılan hammadde ve yarı mamul (kereste ve kâğıt hamuru) dışında dünya pazarlarında rekabet edebilecek, döviz getirisi yüksek hiçbir sanayi ürünü yoktu. Üstelik SSCB kimi en temel altyapı projelerini kendi imkanlarıyla yürütebilecek durumda da değildi.

Baybakov'un o günlerde sözünü ettiği Vilyuyisk bölgesine yönelik boru hattı önerisi, ancak 2000'li yıllarda, yani Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra "Doğu Gaz Boru Hattı" projesiyle hayata geçebildi. Benzer şekilde, Sahalin petrolünün geliştirilmesi de 1990'larda, Stalinist rejim çöktükten sonra, Batılı şirketlerle (Exxon ve Shell) yapılan ortaklıklar sonucunda mümkün oldu.

[*] Başlık bana ait.

[**] Nikolay Viktoroviç Podgorniy (1903–1983): SBKP Politbüro üyesi (1960-1977) ve SSCB Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı (Devlet Başkanı, 1965-1977). Brejnev döneminde güçlü bir figür olmasına rağmen, Batı ile ekonomik iş birliğine ideolojik şüpheyle yaklaşması ve Brejnev ile yaşadığı güç mücadelesiyle bilinir. 1977'de tüm görevlerinden uzaklaştırıldı.

[***] Nikolay Konstantinoviç Baybakov (1911–2008): SSCB’nin önde gelen ekonomi planlamacısı ve enerji uzmanı.

Aynı zamanda bkz.: 

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (1): Bürokratik planlamanın sefaleti

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (3): Bir Renault yöneticisinin gözünden Sovyet otomotiv sanayii

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (4): Kıtlık, kolera ve Stalinist bürokrasinin yazlık sarayları

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (5): Pek bilinmeyen 1972 Macaristan isyanı

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (6): Şostakoviç’in trajedisi

Magnitogorsk Demir Çelik Üretim Kompleksi: Sovyet sanayiinin yapısal sorunlarının bir mikrokozmosu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder