27 Temmuz 2025

Anatoliy Çernyayev'in 1972 günlüğünden (4)

Kıtlık, kolera ve Stalinist bürokrasinin yazlık sarayları

Anatoliy Çernyayev, 1972 yılına ait günlüğüne 8 Ağustos günü için düştüğü notlarda, Sovyetler Birliği’nde o günlerde yaşanmakta olan bazı iç karartıcı gelişmeleri kayda geçiriyor:

Dün Şişlin, Bovin’le bana, Astrahan bölge komitesi sekreterinin SBKP Merkez Komitesi’ne gönderdiği bir mektuptan söz etti: Bölgede kışlık mahsulün %100’ü yanmış, yeniden ekim şu kadar tutuyormuş; ilkbahar mahsulünün de %100’ü yanmış; ilkbaharda şu kadar sığır açlıktan ölmüş, şu anda ise her gün şu kadar sığır ölüyormuş; çayırlar ve meralar kül olmuş, sonbaharda hayvanlara yedirilecek hiçbir şey kalmayacakmış. Astrahan’da sağlık ve hijyen standartlarına uygun içme suyu neredeyse hiç yok. Kanalizasyon sistemi çökmek üzere. Kolera yayılıyor. Ve dahası da var.

Şişlin Kırım’daydı ve Brejnev’in sosyalist ülke liderleriyle yaptığı toplantıya katıldı. Orada da bazı şeyler duymuş: Brejnev, tarımsal ihtiyaçlara destek olmak üzere 50.000 askeri aracın gönderilmesini emretmiş. Ayrıca sanayiden, (ne pahasına olursa olsun) 25.000 aracın daha alınıp hasada yardımcı olmak için gönderilmesini istemiş. Böylece, hasadın kurtulduğu bölgelerde tek bir başak bile tarlada kalmayacakmış. (Bu arada, Moskova’daki sokak temizleme araçları ortadan kaybolmuş – meğer onlar da oraya gönderilmiş).

Çernyayev, bu felaket haberlerini aktardıktan hemen sonra, ülke ekonomisi yüz yüze olduğu ağır kronik yapısal sorunlar ve Astrahan’da yaşanan türden “doğal” afetlerle başa çıkamazken, rejime hâkim olan ayrıcalıklı bürokratik kastın en tepesinde yer alan kaymak tabakanın nasıl akıl almaz bir lüks içinde yaşadığına dair günlüğüne şu notu düşüyor:

Aynı zamanda, Brejnev’in Kırım’daki yazlığında (Şişlin’in anlattığına göre) insanı rüzgârdan koruyan ya da tamamen tavana dönüşebilen kayar duvarlara ve şeffaf bir kubbeye sahip bir yüzme havuzu varmış. Bu ‘1 numaralı yazlık’ın çevresine ise kısa süre önce bazı yeni yazlıklar inşa edilmiş: büyük bakanlar, kimi milletvekilleri ve Merkez Komitesi yöneticileri için… Japon duvar kâğıtları, barlar, klimalar, özel Macar mobilyaları ve deniz manzaralı balkonlarla donatılmış dört katlı konaklar. Her birinin maliyeti oldukça yüksekmiş.

Brejnev'in Litvanya'nın Palanga şehrindeki sarayının yüzme havuzu
Çernyayev, yukarıda aktardığı satırları kaleme almadan üç ay önce, 9 Mayıs tarihli notlarında ise Stalinist nomenklaturanın bazı kesimlerinin sahip oldukları ayrıcalıkları artırma ve çeşitlendirme konusunda giderek daha sabırsız ve açgözlü hale geldiklerine işaret ediyor:

Parti aygıtı ve üst kademe şimdiden “biz” (sağlıklı güçler) ve “onlar” diye bölünmüş durumda; “onlara” artık “Moskviç” ya da “Volga” yeterli gelmiyor, Mercedes’e binmek istiyorlar.

Kendisi de Stalinist bürokratik aygıtın bir dişlisi olan Çernyayev bu gözlemlerini Marksist temelde bütünlüklü bir perspektife dayanarak tahlil etmekten uzak olsa da Sovyet bürokrasisinin işçi devletini kendi ayrıcalıklarını genişletirken nasıl kemirip çürüttüğüne dair somut ve çarpıcı örnekler sunuyor. Çernyayev’in notları bu açıdan önem taşıyor.

Lev Trotskiy, Çernyayev’in günlüğüne bu notları düşmesinden tam 36 yıl önce, 1936’da yayımlanan İhanete Uğrayan Devrim adlı eserinde, bürokratik yozlaşma sürecini ve ona eşlik eden toplumsal eşitsizlik ile çelişkilerin yol açtığı tehlikeli sonuçları şu sözlerle dile getirmişti:

“Aktivistler” için limuzinler, “kadınlarımız” için lüks parfümler, işçiler için margarin; elitler için “lüks” mağazalar, plebler için ise vitrinlerin arkasından seyredilen iştah kabartıcı yiyecekler; böyle bir sosyalizm, kitlelere kapitalizmin makyajlanmış bir versiyonundan başka bir şey gibi görünemez – ve bu konuda pek de haksız sayılmazlar. “Genelleşmiş yoksulluk” temeli üzerinde, temel geçim araçları için verilen mücadele, geçmişin tüm pisliklerini yeniden hortlatma tehdidi taşımakta ve her adımda bunu kısmen de olsa gerçekleştirmektedir. (Leon Trotsky, The Revolution Betrayed: What Is the Soviet Union and Where Is It Going?, Labor Publications, Detroit, 1991, s. 103).                                                                                                                          
1980'li yılların başlarında Ukrayna'nın Sumi bölgesinde bir öğretmen işinden evine dönerken (Fotoğraf: Valeriy Reşetniak)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder